Deyimler ve Atasözleri

Sevgili okuyucular bloguma hoşgeldiniz

C

Cadı kazanı: Dedikodunun, fesadın çok olduğu yer.

Can alacak nokta: Bir şeyin en önemli yeri.

Can baş üstüne: İstenilen şeyin büyük bir memnunlukla

yapılacağını anlatmak için söylenir.

Can beslemek: ı) Kaygısızca yiyip içip rahatına

bakmak. 2) Başkasının yiyeceğini içeceğini sağlamak.

Can borcunu ödemek: Ölmek.

Can cana, baş başa: Herkesin kendi canının derdine

düştüğü tehlikeli bir durumu anlatır.

Can çekişmek: Ölmek üzere bulunmak.

Can dayanmamak: Bir şey karşısında insanın dayanıklılığı

elden gitmek. .

Can derdine düşmek: Ölüm korkusuna kapılmak.

Canı ağzıııa gelmek: Büyük bir tehlike karşısında

ölecekmiş gibi bir korkuya kapılmak.

Canımı sokakta bulmadım: Tehlikeye veya herhangi

bir sıkıntıya katlanmaya hiç niyetim yok.

Canına okumak: tkz. Berbat ve perişan etmek.

Canına tak demek: Dayanamaz duruma gelmek,

sabrı kalmamak.

Cana yandığım: argo. Sevgi, hayranlık ve öfke

gibi rlü duygular anlatır.

Canından geçmek: Ölmek için hazır olmak.

Canıbağışlamak: Öldürülmesi gerekirken birini

öldürmekten vazgeçrnek.

Canını cehenneme göndermek: argo. Öldürmek

Canını dar atmak: Bir tehlikeden güçlükle kurtularak

bir yere sığınmak.

Canını sıkmak: Keyfini bozmak, neşesini kaçırmak.

Canını sokakta bulmak: Sağlığı korumak gerektini

anlatan bir söz.

Canını vermek: I) Kendini feda etmek. 2) Hiçbir

şey esirgememek. 3) Bir şeye çok düşkün olmak.

Canını yakmak: ı) Acı verecek biçimde cezalandırmak.

2) Bir kimseyi, çok zarara sokmak.

Canının derdine düşmek: Canından başka bir şey

düşünmeyecek kadar sıkıntıda olmak.

Can ciğer kuzu sarması: İçli dış, candan.

Cascavlak kalmak: Bütün imkanları elinden alınmış

olarak ortada kalmak.

Cehenneme kadar yolu var: "Defolsun, istediği yere

kadar gitsin, korkum yok" anlamında sövme.

Cehennemin bucağl:Çok uzak yer.

Cebi delik (kimse): Para tutmayan, parasız.

Cebinden çıkarmak: Birinden üstün olmak.

Cebine indirmek: Hakkı olmayan parayı almak.

Cebini doldurmak: Karşılaştığı elverişli durumlardan

yararlanarak bol para kazanmak.

Cepten vermek: Kendi kesesinden, ödemek.

Ceddine lanet: "Soyunla sopunla birlikte Allah cezanı

versin!" anlamında ilenme sö.

Cevher yumurtlamak: tkz. Değerli sözler söylendiğini

sanarak saçmalayanlar için söylenir.

. Cevabı (dikmek) yapıştırmak: hlk. Karşısındakinin

beklemediği şekilde ters cevap vermek.

Ceviz kırmak: Yanlış tutum veya davranışta bulunmak,

hata yapmak.

Cezasını bulmak: Hak ettiği kösona uğramak.

Cezasını çekmek: Yapğı bir kusur veya tedbirsizliğin

zararına uğramak.

Cılk etmek: Bozmak, çÜfütmek.

Ciğeri beş para etmemek: Değersiz olmak.

Ciğeri parçalanmak: Çok ülmek.

Ciğeri yanmak: Çok acı ve sıkınçekmek, büyük

bir acıya uğramak.

Ciğerimin köşesi: Çok sevdiğim.

Cin cin bakmak: Kumazca bakmak.

Cin çalığı: Çark veya dış görünüşü çirkin olan insanlar

için kullanılır.

Cin çarpmışa dönmek: Neye uğrağını bi.lemeyecek

kadar kötü bir duruma düşmek.

Cin ifrit olmak: Son derece kızmak, öfkelenmek.

Cini tutmak: Çok sinirlenmek.

Cinler cirit oynamak: O yer ıssız olmak.

Hiç yorum yok: